17 Şubat 2008 Pazar

Tahsildar Yusuf Efendi / Atila Girgin

Sizlere bu sayfada, rahmetli büyük dedem Tahsildar Yusuf Efendiyi anlatacağım.
İnanın elimizde onun soy ağacına ilişkin bilgi o kadar az ki, toplumsal belleğimizin ne kadar zayıf olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. 


Tahsildar Yusuf Efendi; Sarayköy de Hacı Katipler lakabıyla tanınan sülalenin mensubudur. Büyüklerin aktardıkları bilgilerden 1880'li yıllarda doğduğu, 1920'li yılların ikinci yarısında vefat ettiği anlaşılmaktadır. 1920'li yıllarda, önce Hükümet konağı yakınında, önünde çınar ağacı bulunan bir çıkmaz sokağın girişindeki, sonraları Ferhatlar lakaplı aileye sattıkları evde yaşamıştır. Daha sonra Aşağı Mahalleye taşındıklarını öğreniyorum. Yusuf Efendi, Hafize Hanımla evli olup, bu 

evliliğinden, Huriye, Şerife, Hatice, Macide ve Tevhide isimli beş çocuğa olmuştur. Yusuf Efendinin kızlarından en büyüğü Huriye Hanımdır.Mustafa Ali Barut ile evliliğinden dünyaya gelen Fatma, Zinet , Zübeyde ve Halil İbrahim adlarında dört evladı vardır. Huriye Hanımın ilk çocuğu Fatma(Remziye) Ünlütürktür. 
Cemal Ünlütürkle evlidir. Ünlütürkler, Sarayköyde iken Yıldıztepede oturmuşlar. Cemal Ünlütürk önceleri istasyon kahvelerini işletmiş, sonraki yıllar, aile İzmire taşınmıştır. İkinci çocuğu Zinet hanım olup, öğretmen Hüseyin Girgin eşidir. Aile sonradan İzmire taşınmıştır. 
Yusuf Efendi ilk torunları olan Fatma ve Behçeti çok
severmiş. Onlar için "Bunlar oğul balı, çok tatlı oluyor" dermiş. 
Diğer torunlarını göremeden 45'li yaşlarında hayata veda etmiş.
Yusuf Efendinin kızlarından Şerife Hanım; tatlıcı (köfteci) Süleyman'ın ( Süleyman Çakır) eşidir. Çocuklarından anımsayabildiklerim, Behçet Çakır, Baki Çakır, Yusuf Çakır, kızları Özcan, Kamile, küçük yaşta ölen ikiz çocuklarından birisi Süleyman'dır. 
Yusuf Efendi evlatlarından Hatice Hanım; Karahayıtlı Dişçi Ahmet'in eşidir. Oğulları Mehmet Ali, Kızları Güngör Hanımdır.
Yusuf Efendinin evlatlarından Tevhide Hanım; Marangoz Koca Mustafa'nın (Dazkır) eşidir. Aile sonradan İzmire taşınmıştır. Çocukları; Nuran, Niyazi ve Mehmettir.
Yusuf Efendinin en küçük çocuğu ise, Macide Hanımdır. 20-22 yaşlarında yaşama veda etmiştir. Eşi Palaport Mehmet olarak biliniyor.
Yusuf Efendinin kız kardeşi Yorgancı Hafize hanımdır.
Yorgancı Hafize Hanım'ın tek evladı Pakize Hanım olup, Pakize Hanımın eşi Sarayköy'ün yerleşik ailelerinden Helvacılar kökenli Salih Zeki 
Helvacılardır. 

Sizlere Tahsildar Yusuf Efendiyi anlatmayı neden gerek duydum?. Yanıtım, çünkü onlar unutulmamalıdırlar ve daima anımsanmalıdırlar. Onlar, bizlerin yaşam kaynağımız olan bu ortamı bize sunan, bizleri bu günlere taşıyan 
yurtseverlerdir. Onlar yaşamlarını bu topraklar için hiç çekinmeden verebilen yurtseverlerdir.
Onlar; bu topraklara kan veren, can veren halk önderleri ve gönüllülerdir. Onlar; Batılı sömürgecilerin Güzel Yurdumuzu işgal ve parçalamalarına karşı duran, Anadolu insanını harekete geçiren, Anadolu da ki çoban ateşlerini yakan öncülerdir. Onların yaşama bakış ve örnek davranışları, geleceğimize ışık tutar diye bu satırları kaleme alıyorum.
Onlar, Anadolu da ki uyanışın, şahlanışın yiğitleri öncüleri idiler. Onlar, Anadolu da ki Kuvvayi Milliye hareketinin öncülleri idiler. Hepsinin ruhları şadolsun, toprakları bol olsun, ışıklar içinde yatsınlar.
Sizlere konuya ilişkin Eski Sarayköy Heyeti Milliye Başkanı ve Eski Aydın Cenup Cephesi Müdafaa-i Hukuk ve Reddi İlhak Heyeti merkeziyesi üyelerinden Emin Aslan TOKAT’ın 01/03/1942 Tarihli yazılarının tamamını
http://saraykoyheyetimilliye.blogspot.com 
web sayfasından okumanızı önerirken, hepinize dost selamlarımı yollar, esenlikler dilerim.

İzmir'in Yunanlılar tarafından işgal edildiği gün, Vatansever Sarayköylüler pür heyecanla telgrafhaneye ve Belediyeye koşarak tamamlayıcı bilgi almak için gözler yaşlı adeta çırpınıyorlardı. Nihayet acı durum açıklandı. Halk çarşı meydanında kuyunun önünde miting halinde toplandı. Gizli gizli faaliyet çoktan başlamıştı.
Sonra alenen ve resmen milli kuvvetler ilk savaş kararını 24 Mayıs 1935 de burada verdi (1919) Kuyunun önündeki büyük meydanda Denizli'de olduğu gibi nutuklar verilerek işgal protesto edildi. Hemen ilk olarak Sarayköy'de bir “Heyeti Milliye” kurulmasına ve çete teşkilatı ile vatanın düşman istilasından korunması için savaşa başlamasına kat'i surette engin tarihinden ilham alarak şeref ve namus üzerine söz verilerek ve yemin edilerek karar verildi.

Teşkil edilen Heyeti Milliye müdafaa esaslarını tespit edecekti Bu heyet geniş yetki ile çalışmaya başladı. İlk heyeti milliye müftü Ahmet Şükrü, müderriz Hacı Halil Zade İsmail, Tokatlıoğlu Emin Aslan, Asaf AKMANSOY, Müderris Hacı Efendi Zade Fehmi efendi, Belediye Reisi Halil efendi, Doktor Salih Tevfik, Münir Alp, Tokatlıoğlu Mehmet İhsan, Yüzbaşı Zühtü beyler gibi fedakar yurttaşlardan teşekkül etmiştir.
Bu ülkeyi düşman işgalinden kurtarmak için “Sarayköy Kazası Heyeti Milliyesi” artık candan bir feragatla ve bütün samimiyetiyle çalışıyor ve bu hususta halka ve civar kazalara da bu kutsal milli davaya iştirakleri için teller çekmek, heyetler göndermek suretiyle onları bu yüce ülküye doğru sevk ediyordu. 
..................................

Sarayköy Heyeti Milliyesi'nin
çok verimli ve heyecanlı, fiili çalışmaları müspet neticeler vermeye başladığı bu sıralarda Denizli müftüsü Ahmet Hulusi Efendi 'nin de Dinar'dan Denizli'ye avdet etmesiyle Denizli'de sukuneti bırakıp bir canlılık hareketi hissedilmeye başlamıştı.Bu sıralarda Sarayköy'de fiili olarak şu faaliyetleri görüyoruz.
Heyeti milliye tamamıyla kuvvetlenmiş ve serpilmiş, tehditlerini ve emirlerini kayıtsız şartsız ikaa muktedir (güçlü) adeta bir hükümeti muvakkate gibi dinamik bir otorite haline almıştı.
Evvela geniş mikyasta gönüllü toplamak icap ediyordu. Bu maksatla sağa sola memurlar ve heyetler gönderiliyor ve halkı bu yüce gayeye sevk edebilmek için her türlü zoru kullanarak müspet teşebbüslere girişiyordu.
Evvela, Sarayköy'de oturmakta olan Yüzbaşı Süleyman Bey kumandasında bir müfreze teşkili ile Nazilli'ye baskına gönderilmesi, heyeti milliyece muvafık görüldü. Bu yüzbaşı Süleyman bey müfrezesinde büyük bir feragat ve fedakarlıkla çalışan Sarayköylü gönüllülerden tahsildar Yusuf efendi, koca müftü oğlu Ahmet, Halit ve Ferhat efendiler, tahsildar Şefik efendi,tahsil memuru Avni efendi, ayakçıoğlu Ahmet Fuat Dülger, Ömer oğlu Lütfü usta, havuççu Ahmet, Tosunlar lı Yörük Hasan oğlu Halil, İmam oğlu Kara Halil , Hacı Başçavuş zade Ali oğlu Halil İbrahim, Hasköylü Hafız Ahmet efendi, Hacı Mollaoğlu Cemal, Kangır Mehmet çavuş oğlu Koca Hasan, Alaiyeli Hasan, Feslihan mahallesinden Salih onbaşı, Borazan Şaban oğlu Osman çavuş,Muhacır Ali Çavuş, Kızılhisarlı süvari Mustafa, Kozalı oğlu Esat, Hacı molla oğlu Ömer, palanın kel Mustan,Yörük Yusuf... vesaire gibi daha adldrını hatırlayamadığım kahraman mücahitlerimizden teşekkül eden bu müfrezeye, Tavaşlı oğlu Ömer bey' in Ahmetli ve Tosunlar köylülerinden mürekkep olarak teşkil ettiği otuz küsur atlı ve “Menderes Güneşi” ismini alan mücahit grubu ile 17/Haziran /1919 da Duacılı köyündenn Molla Bekir (bu zat sonradan Yörük Ali Efe nin Bekir emmisi olarak Yörük Ali Efe çetesinde çalıştığından, Denizli'de karargahında, şimdiki vali konağında, Yörük Ali Efe nin rakibi umum kumandan Demirci Mehmet Efe tarafından öldürülmüştür.) komutasında Kör Hasan, Koca Ahmet, Ahmet oğlu İsmail, Sansar Ali vesair köylülerden kürekkep diğer bir molla Bekir çetesi ile , sonradan Musa Efendi çetesi de ilhak(katma-katılma) ettiler Ve hepsi birleşerek Nazilli istikametinde yola çıkmak üzere hazırlandılar.
Daha önceden bu mücahit kuvvetler Sarayköy Heyeti Milliyesi'nce Teçhiz edildikten sonra çarşı meydanında kuyu önünde toplandılar.
Kendilerine kuyunun kenarında heyeti milliye namına Emin Arslan Tokat tarafından sureti aşağıda yazılı nutuk söylendi. “Sevgili hemşehrilerim, bugün aziz vatanımızı pis çizmeleri ile çiğneyen küstah bir düşmanı yurdumuzdan tard etme kararını vermiş bulunuyoruz. Siz kahramanlar da bu büyük ve milli davanın tahakkuku için silaha sarılmış bir halde hareke müheyyasınız. (hazırsınız) Şimdiden gazanız mübarek olsun. İnşallah sağlıkla gider düşmanı kovar ve yurdumuzu kurtarır ve milletimizi de kaybolan istiklaline tekrar kavuşturursunuz. Nazilli de düşman çizmeleri altında bin bir zulüm ve vahşi işkenceler altında inleyen dindaşlarımızı da kurtarır, onları da hürriyetlerine kavuşturusunuz ve pek yakında büyük başarılarla ve gazi olarak yine böylece sağ salim dönersiniz. Selametle gidin yiğit hemşehrilerim”
Bu suretle teşci (kutlanan) edilen Sarayköy mücahitlerinden teşekkül eden müfreze çarşı meydanında toplanan binlerle Sarayköylünün gözyaşları ve coşkun dua ve tekbirleri arasında uğurlandılar. Müfrezeyi teşkil eden ve esasen her biri birer eski muharip asker olan bu hemşehriler Ey Gazi marşını söyleyerek Nazilli istikametinde atlarına binerek hareket ettiler.
………………………………………………………….
SONUÇ : Aziz Türk Gençliği, tekrar ediyorum seni bu pürüzsüz Yurtta bu günkü şanlı varlığa ulaştıran büyüklerinin bu güzel durumu elde edinceye kadar bu alanda gösterdiği celadet ve kahramanlıklar görülüyor ki maddi ölçülere sığmayacak kadar geniş ve büyüktür.
Bu ihtişamlı varlığı meçhul şehitleri ve gazileri önünde saygı ile eğilelim.
Milletimizin o kara günlerinde kendilerine önderlik eden değerli büyüklerimize bin minnet bin şükran....
Türk genci, unutma ki, Atatürk ve İnönü Yurdu ve Cumhuriyeti sana emanet etti.
Bu Yüce emaneti omuzlarında daima kıvanç ile taşı, yükselt ve ecdadına layık olmağa çalış ve onunla ve ona müntesip olmakla da iftihar et.
“Ne mutlu Türk'üm diyene “ , Dünyalar durdukça var olsun Yüce Milletimiz..
Emin Aslan
TOKAT Eski Sarayköy Heyeti Milliye Başkanı
Ve Eski Aydın Cenup Cephesi Müdafaa-i Hukuk
ve Reddi İlhak Heyeti Merkeziyesi Üyelerinden
Sarayköy-Denizli 01/03/1942
..................................
Sarayköy'ün İlk heyeti milliyesi

Müftü Ahmet Şükrü,
Müderriz Hacı Halil Zade İsmail,
Tokatlıoğlu Emin Aslan,
Asaf AKMANSOY,
Müderris Hacı Efendi Zade Fehmi efendi,
Belediye Reisi Halil efendi,
Doktor Salih Tevfik, Münir Alp,
Tokatlıoğlu Mehmet İhsan,
Yüzbaşı Zühtü Bey

Sarayköylü gönüllüler:(Sarayköy direnişinin ilk öncüleri)


Tahsildar Yusuf efendi,
Koca müftü oğlu Ahmet,
Halit ve Ferhat efendiler,
Tahsildar Şefik efendi,
Tahsil memuru Avni efendi,
Ayakçıoğlu Ahmet Fuat Dülger,
Ömer oğlu Lütfü usta,
Havuççu Ahmet,
Tosunlar lı Yörük Hasan oğlu Halil,
İmam oğlu Kara Halil ,
Hacı Başçavuş zade Ali oğlu Halil İbrahim,
Hasköylü Hafız Ahmet efendi,
Hacı Mollaoğlu Cemal,
Kangır Mehmet çavuş oğlu Koca Hasan,
Alaiyeli Hasan,
Feslihan mahallesinden Salih onbaşı,
Borazan Şaban oğlu Osman çavuş,
Muhacır Ali Çavuş,
Kızılhisarlı süvari Mustafa,
Kozalı oğlu Esat,
Hacı molla oğlu Ömer,
Palanın kel Mustan,
Yörük Yusuf...vd.