21 Eylül 2013 Cumartesi

Tahsildar Yusuf Efendiye İlişkin Eğitimci-Araştırmacı Yazar Hasan Kallimci İle Yazışmalar/Atila GİRGİN


Tahsildar Yusuf Efendiye İlişkin Eğitimci-Araştırmacı Yazar Hasan Kallimci İle Yazışmalar:

Her şey bir ileti ile başladı. Değerli eğitimci yazar, sevgili hocamız Hasan Kallimcinin gönderdiği bir ileti sonrası aşağıda sizlere sunduğum gelişmeler ve yazışmalar oldu. Titiz çalışmalarından ve Sarayköy'ün yazılı tarihine ve Milli Mücadele günlerine ilişkin Sarayköylü Yurtseverlerin çalışmalarına katkı adına yaptıklarına şahsım adına teşekkür ediyor, bu ve benzeri çalışmalarında kolaylıklar diliyor, saygılar sunuyorum.

Tahsildar Yusuf Efendi, Sarayköylü kuvvacılardan, 1919' daki emperyalist işgale direnişin gönüllü önderlerinden bir yurtseverdi. Onlar, anadolu da ki uyanışın, şahlanışın yiğitleri , kuvvayı milliye hareketinin öncülleri idiler. hepsinin ruhları şadolsun, toprakları bol olsun, ışıklar içerisinde yatsınlar.

    Bu belgeler, ileriki zamanda konuya ilişkin çalışmalar yürütecek kişi ve kuruluşlara katkı sağlamak adına kaleme alındı. Genç cumhurıyetin kuruluş döneminin hemen öncesi ve sonrası yıllara ilişkin Sarayköy'ümüzün toplumsal yaşamına dair önemsenen belge ve görüşleri sizlerle paylaşmak da diğer bir amacımızdı.

TBMM kararıyla istiklal Madalyasıyla ödüllendirilen Sarayköylü yurseverlerin isimleri aşağıda sunulmuştur. Yaşamlarını yurduna ve halkına adamış bu büyük insanları rahmet ve şükranla anıyoruz. Işıklar içerisinde yatsınlar. Anıları önünde saygıyla eğiliyorum

Kaynak: T. B. M. M. ZABIT CERİDESİ,Elli Altıncı İçtima,15 Şubat 1926 Pazartesi
(tutanaklar_TUTANAK_TBMM_d02_c022_tbmm02022056)

Sarayköyü Müftüsü Ahmet Şükrü efendi {Beyaz kurdeleli)
Saraköy Emin Aslan bey (Beyaz kurdeleli)
Sarayköy Rıza bey oğlu Hulusi bey (Beyaz kurdeleli)
Sarayköy Tavaslızade Ömer hey (Beyaz kurdeleli)
Sarayköy kazası Malmüdürü Hüseyin Avni efendi (Beyaz kurdeleli)
Sarayköy kazası tahsildarlarından Şefik efendi (Kırmızı kurdeleli)
Sarayköy kazasının Balâ mahallesinden marangoz Lütfi usta (Kırmızı kurdeleli)
Sarayköy kazasının Aşağı mahallesinden Kâtipzade Tahsildar Yusuf efendi (Kırmızı kurdeleli)

Sevgili Eğitimci-Araştırmacı Yazar Hasan Kallimci hocamızla yazışmalar ve Tahsildar Yusuf Efendiye ilişkin aktarılan bilgiler:

    Hasan Kallimci
    Atila merhaba, nasılsın? Gerali köyünden Tahsildar Yusuf Efendi'nin fotoğrafını paylaştın bir ara... Fakat hakkında bilgi vermedin. Sanırım Sarayköy Cephesindeki Milli Mücadele'de hizmetleri var. Hayatı ve bu yönü ile ilgili bilgi verirsen, Sarayköy kitabına alacağım. Tabii Sarayköylüler gruplarında da paylaşmanı beklerim. İyi akşamlar.
    TC Atila Girgin
    Sevgili hocam, Tahsildar Yusuf efendi aslen Sarayköy kökenli Hacıkatipler adlı sülaleden oluyor. Onunla ilgili bir blog'um var. Orada ayrıntı sundum. Ve hatta Sarayköyden kurtuluş evresinde savaşa katılanlara kırmızı şeritli , yönetsel olarak çalışanlarada beyaz şeritli istiklal madalyası verilmiş. Karara ilişkin meclis tutanaklarını içeren resmi gazetenin ilgili sayfalarınıda resim ve yazı formatında aktarmaya çalıştım. Yusuf Efendi annemizin dedesi oluyor. Geralili değil. Gerali kökenli olan rahmetli babacığım. Tahsildar Yusuf Dedemizle ilgili blogta yazdıklarım dışında fazla ayrıntı veremiyorum. Onu anımsaması gereken yakınlarımın çoğunu yitirmiş durumdayım. Halen hayatta olan 86 yaşındaki teyzeciğimiz bile onu anımsayamıyor. Onun dedemizin kucağında diğer torun Behçet Çakırla olan fotoğraf karesinde bile 1926 doğumlu teyzem Fatma Ünlütürk 3, Behçet ağabey 1 yaşında. Evlatlarının tamamı rahmetli olmuş durumdalar. O güzel anları ve yılları ve o mücadele günlerine ait ayrıntıları öğrenme şansımız artık yok. Kabri Büyük Mezarda Çınar ağacının yanındaki kulübenin hemen arkasında Necip Önderlerin mezarlarının bitişiğinde. Rahmetli Dedemiz, Hafize Ninemiz ve kızlarından Macide ve Haticenin mezarları bir arada. Mezar taşı üzerindeki eski yazı kitabeyi okutmak istedim.ve hatta fotoğrafınıda çekip eski yazı bilenlere okutmak istedim. Sarayköyde okumayı bilen çıkmadı. Bu eski Osmanlıca, yeni yazıyla anlamının ne olabileceğini bilemeyiz dediler. Ben yeni mezar taşıda koydurdum kabri başına, eski yazısıda özgün haliyle ayak ucunda dikili duruyor. O yazıdanda bazı ayrıntılara erişebilirmiyiz. O yazının dökümü konusunda yardımınız olursa sevinirim. Uğraşınızda kolaylıklar dilerim. Yazışmak ve görüşmek dileğiyle.

    Hasan Kallimci
    Atila, teşekkürler. Osmanlıca yazılı mezar taşının fotoğrafını bana gönderirsen, onu üniversitemizdeki sanat tarihçisi hocalarımıza okuturum. Yusuf dedenizle ilgili bilgilerin Sarayköy Yazıları kitabına girmesini isterdim; ne var ki her şey zamanında düşünülmüyor. Otuz- kırk yıl önce sen de bugünkü gibi düşünmüş olsaydın, nice hatıralar derlerdin. Keşke demenin faydası yok; hiç olmazsa bu bilgileri değerlendirelim. Milli Mücadele günlerinde, Ahmet Şükrü Efendi, Şeyh Tahir Mehmet Efendi, Adöv Ayşe gibi büyüklerle beraber Yusuf dedenizin de mezarı ziyaret edilmeli diye düşünüyorum. Belki Belediye önündeki meydana büstleri de dikilebilir zamanla... Tekrar teşekkürler, selamlar...
    Hasan Kallimci
    Atila, Yusuf dedenizin bir resmini ve mezarının resmini kopyalayıp kaydettim. Sayfadaki bilgileri de kaydettim. Ancak resimler küçük, büyütülmüyor. Sen orijinal haliyle gönderirsen resimlerin değerlendirilmesi ve özellikle mezar taşının okutulması kolaylaşır. Ah, bir de Milli Mücadele ile ilgili hatıralarından bir kısmı olsun kaydedilmiş olsaydı. Selamlar.
    TC Atila Girgin
    Sevgili Hocam, sevgili dost, iletilerinizi dikkate alarak, kısa sürede erişebildiğim değişik fotoğraf karelerini gmail ileti adresinize gönderdim. Umarım yararlı olacaktır. Benim Sarayköy'e geldiğim günlerde okutmaya beceremediğim o eski Osmanlıca yazının içeriğini bende çok merak ediyorum. Gerçekten önemsenecek, saygı duyulacak, Sarayköy için oldukça yararlı uğraşlar içerisindesiniz. Sağ olun, var olun. Benim içinde sürpriz olacak. Uğraşınıza saygı duyuyor, kolaylıklar diliyorum. Dost selamlarımla.
    Hasan Kallimci
    Sene 1337 El-merhûm ve'l-mağfûr Akkoz Oğlu Çerkes Abdullah Ruhuna fatiha.
    Hasan Kallimci
    Atila, ekte gönderdiği taşı PAÜ tarih profesörüne okuttum; taş Yusuf dedenin değil. gmail adresine bu bilgiyi gönderdim, ancak gönderilenler kısmına baktığımda göremedim. Ulaşması için bir de buradan gönderiyorum. Selamlar.
    Hasan Kallimci
    Gönderdiğin diğer Arap harfleri ile yazılı taşlar da aynı olmalı...
    TC Atila Girgin
    Sevgili hocam, işte sorun burada. İnanın dedemizin kabri diye 1926 doğumlu torunu teyzem Fatma Ünlütürk ile beraber Sarayköy mezarlığının altını üstünü getirerek , Hafize ninemiz, ve Hatice ve Macide büyük teyzelerimizin mezarlarını bulunca ve Ninemizin bitişiğindede bu mezarı bulunca mevcut kabrin dedemizin olabileceğini düşündük. Dedemizin 1928/29/30 yıllarından birinde öldüğünü Teyzem büyüklerinden aktarıyor, ama hepsi o kadar. “Evlatçığım bende o zamanlar 3 yaşlarındaydım, başka bir şey hatırlamıyorum” diyor. Sarayköy Nüfus idaresinden torunu olarak nüfus kaydını öğrenmek istedimse de, Belli bir yıl sonrası kayıtların bilgisayara aktarıldığı, öncekilerin tüm dosyalarının Ankara ya gönderildiği bilgisini aldım. Anlayacağınız Kütüğün Sarayköy de olmadığı söylendi. Ayrıca dedemiz 1930 yılı ve öncesinde vefat etmiş olduğundan, ve soyadı yasasıda o yıllarda henüz çıkmadığından dedemizin soyadı da yok diye düşünüyoruz. Yalnız 1950'li yıllarda vefat eden ninemizin mezar taşında yazıcı soyadını görünce, demek ki dedemizin mesleğiyle ilintili olarak, yasa çıkınca Hafize Ninemize böyle bir soyad verilmiş olmalı diye düşündüm. Yada dedemizin mezarı üstüne daha sonradan kaydını bildirdiğiniz rahmetli kişinin gömüsü konulmuş olabilir mi diye de düşünmekteyim bu bildiriminiz sonrası,ama bu da bildirilen tarih sonrası pek olası değil. Dedemiz ya burada ninemizden önce aynı yerde toprağa verilmiş olabilir ya da başka bir yerde olabilir ya da toprağın altında herhangi bir köşede sonsuz uykusundadır diye düşünmekteyim. Bu konuda Sevgili Sarayköylü dost ve hemşehrilerimizden yardımcı olanlar olursa tabiiki teşekkürlerimi şimdiden sunar yardımlarını beklerim. Sözün özü, zaman çok bilgileri, yaşam öykülerini ve anıları silip, süpürdüğü için, kişilerin tanıklığına başvurma şansım, hiç ama hiç yok. Değil Sarayköy halkı, öz yakınları bile bihaber olduktan sonra varın değerlendirin siz ötesini. Bizlerin unutkan bir toplum olmamızın en yakın kanıtlarını ben kendimde yaşamış, görmüş bulunuyorum. Sevgili hocam, katkınız için teşekkür ederim. Dedemizin resmi kayıtlardaki, meclis tutanaklarına geçen ender sayıdaki Sarayköylü Yurtsever arasında bulunuşunun kanıtı olan istiklal madalyası bile benim için bir onurdur. Bu tarihin belleğine yazılmış bir kere bu onur bizlere yeter diyorum. Yine ne üzücüdür ki, o onur madalyasının bile durumu mechul. , Halen 4 ve 5 . kuşak yakınları arasında yaptığım incelemede, değil madalya, dedemizden bile bihaber kuşaklar olduğunun üzüntüsünü yaşıyorum. Sizlere saygılar sunuyor, uğraşınız da kolaylıklar diliyorum.

Hiç yorum yok: