Tahsildar
Yusuf Efendiye İlişkin Eğitimci-Araştırmacı Yazar Hasan
Kallimci İle Yazışmalar:
Her
şey bir ileti ile başladı. Değerli eğitimci yazar, sevgili
hocamız Hasan Kallimcinin gönderdiği bir ileti sonrası aşağıda
sizlere sunduğum gelişmeler ve yazışmalar oldu. Titiz
çalışmalarından ve Sarayköy'ün yazılı tarihine ve Milli
Mücadele günlerine ilişkin Sarayköylü Yurtseverlerin
çalışmalarına katkı adına yaptıklarına şahsım adına
teşekkür ediyor, bu ve benzeri çalışmalarında kolaylıklar
diliyor, saygılar sunuyorum.
Tahsildar
Yusuf Efendi, Sarayköylü kuvvacılardan, 1919' daki emperyalist
işgale direnişin gönüllü önderlerinden bir yurtseverdi. Onlar,
anadolu da ki uyanışın, şahlanışın yiğitleri , kuvvayı
milliye hareketinin öncülleri idiler. hepsinin ruhları şadolsun,
toprakları bol olsun, ışıklar içerisinde yatsınlar.
Bu
belgeler, ileriki zamanda konuya ilişkin çalışmalar yürütecek
kişi ve kuruluşlara katkı sağlamak adına kaleme alındı. Genç
cumhurıyetin kuruluş döneminin hemen öncesi ve sonrası yıllara
ilişkin Sarayköy'ümüzün toplumsal yaşamına dair önemsenen
belge ve görüşleri sizlerle paylaşmak da diğer bir amacımızdı.
TBMM
kararıyla istiklal Madalyasıyla ödüllendirilen Sarayköylü
yurseverlerin isimleri aşağıda sunulmuştur. Yaşamlarını
yurduna ve halkına adamış bu büyük insanları rahmet ve şükranla
anıyoruz. Işıklar içerisinde yatsınlar. Anıları önünde
saygıyla eğiliyorum
Kaynak:
T. B. M. M. ZABIT CERİDESİ,Elli Altıncı İçtima,15
Şubat 1926 Pazartesi
(tutanaklar_TUTANAK_TBMM_d02_c022_tbmm02022056)
Sarayköyü
Müftüsü Ahmet Şükrü efendi {Beyaz kurdeleli)
Saraköy
Emin Aslan bey (Beyaz kurdeleli)
Sarayköy
Rıza bey oğlu Hulusi bey (Beyaz kurdeleli)
Sarayköy
Tavaslızade Ömer hey (Beyaz kurdeleli)
Sarayköy
kazası Malmüdürü Hüseyin Avni efendi (Beyaz kurdeleli)
Sarayköy
kazası tahsildarlarından Şefik efendi (Kırmızı kurdeleli)
Sarayköy
kazasının Balâ mahallesinden marangoz Lütfi usta (Kırmızı
kurdeleli)
Sarayköy
kazasının Aşağı mahallesinden Kâtipzade Tahsildar Yusuf efendi
(Kırmızı kurdeleli)
Sevgili
Eğitimci-Araştırmacı Yazar Hasan Kallimci hocamızla yazışmalar
ve Tahsildar Yusuf Efendiye ilişkin aktarılan bilgiler:
Hasan
Kallimci
Atila
merhaba, nasılsın? Gerali köyünden Tahsildar Yusuf Efendi'nin
fotoğrafını paylaştın bir ara... Fakat hakkında bilgi
vermedin. Sanırım Sarayköy Cephesindeki Milli Mücadele'de
hizmetleri var. Hayatı ve bu yönü ile ilgili bilgi verirsen,
Sarayköy kitabına alacağım. Tabii Sarayköylüler gruplarında
da paylaşmanı beklerim. İyi akşamlar.
TC
Atila Girgin
Sevgili
hocam, Tahsildar Yusuf efendi aslen Sarayköy kökenli Hacıkatipler
adlı sülaleden oluyor. Onunla ilgili bir blog'um var. Orada
ayrıntı sundum. Ve hatta Sarayköyden kurtuluş evresinde savaşa
katılanlara kırmızı şeritli , yönetsel olarak çalışanlarada
beyaz şeritli istiklal madalyası verilmiş. Karara ilişkin meclis
tutanaklarını içeren resmi gazetenin ilgili sayfalarınıda resim
ve yazı formatında aktarmaya çalıştım. Yusuf Efendi annemizin
dedesi oluyor. Geralili değil. Gerali kökenli olan rahmetli
babacığım. Tahsildar Yusuf Dedemizle ilgili blogta yazdıklarım
dışında fazla ayrıntı veremiyorum. Onu anımsaması gereken
yakınlarımın çoğunu yitirmiş durumdayım. Halen hayatta olan
86 yaşındaki teyzeciğimiz bile onu anımsayamıyor. Onun
dedemizin kucağında diğer torun Behçet Çakırla olan fotoğraf
karesinde bile 1926 doğumlu teyzem Fatma Ünlütürk 3, Behçet
ağabey 1 yaşında. Evlatlarının tamamı rahmetli olmuş
durumdalar. O güzel anları ve yılları ve o mücadele günlerine
ait ayrıntıları öğrenme şansımız artık yok. Kabri Büyük
Mezarda Çınar ağacının yanındaki kulübenin hemen arkasında
Necip Önderlerin mezarlarının bitişiğinde. Rahmetli Dedemiz,
Hafize Ninemiz ve kızlarından Macide ve Haticenin mezarları bir
arada. Mezar taşı üzerindeki eski yazı kitabeyi okutmak
istedim.ve hatta fotoğrafınıda çekip eski yazı bilenlere
okutmak istedim. Sarayköyde okumayı bilen çıkmadı. Bu eski
Osmanlıca, yeni yazıyla anlamının ne olabileceğini bilemeyiz
dediler. Ben yeni mezar taşıda koydurdum kabri başına, eski
yazısıda özgün haliyle ayak ucunda dikili duruyor. O yazıdanda
bazı ayrıntılara erişebilirmiyiz. O yazının dökümü
konusunda yardımınız olursa sevinirim. Uğraşınızda
kolaylıklar dilerim. Yazışmak ve görüşmek dileğiyle.
Atila,
teşekkürler. Osmanlıca yazılı mezar taşının fotoğrafını
bana gönderirsen, onu üniversitemizdeki sanat tarihçisi
hocalarımıza okuturum. Yusuf dedenizle ilgili bilgilerin Sarayköy
Yazıları kitabına girmesini isterdim; ne var ki her şey
zamanında düşünülmüyor. Otuz- kırk yıl önce sen de bugünkü
gibi düşünmüş olsaydın, nice hatıralar derlerdin. Keşke
demenin faydası yok; hiç olmazsa bu bilgileri değerlendirelim.
Milli Mücadele günlerinde, Ahmet Şükrü Efendi, Şeyh Tahir
Mehmet Efendi, Adöv Ayşe gibi büyüklerle beraber Yusuf
dedenizin de mezarı ziyaret edilmeli diye düşünüyorum. Belki
Belediye önündeki meydana büstleri de dikilebilir zamanla...
Tekrar teşekkürler, selamlar...
Hasan
Kallimci
Atila,
Yusuf dedenizin bir resmini ve mezarının resmini kopyalayıp
kaydettim. Sayfadaki bilgileri de kaydettim. Ancak resimler küçük,
büyütülmüyor. Sen orijinal haliyle gönderirsen resimlerin
değerlendirilmesi ve özellikle mezar taşının okutulması
kolaylaşır. Ah, bir de Milli Mücadele ile ilgili hatıralarından
bir kısmı olsun kaydedilmiş olsaydı. Selamlar.
TC
Atila Girgin
Sevgili
Hocam, sevgili dost, iletilerinizi dikkate alarak, kısa sürede
erişebildiğim değişik fotoğraf karelerini gmail ileti
adresinize gönderdim. Umarım yararlı olacaktır. Benim
Sarayköy'e geldiğim günlerde okutmaya beceremediğim o eski
Osmanlıca yazının içeriğini bende çok merak ediyorum.
Gerçekten önemsenecek, saygı duyulacak, Sarayköy için oldukça
yararlı uğraşlar içerisindesiniz. Sağ olun, var olun. Benim
içinde sürpriz olacak. Uğraşınıza saygı duyuyor, kolaylıklar
diliyorum. Dost selamlarımla.
Hasan
Kallimci
Sene
1337 El-merhûm ve'l-mağfûr Akkoz Oğlu Çerkes Abdullah Ruhuna
fatiha.
Hasan
Kallimci
Atila,
ekte gönderdiği taşı PAÜ tarih profesörüne okuttum; taş
Yusuf dedenin değil. gmail adresine bu bilgiyi gönderdim, ancak
gönderilenler kısmına baktığımda göremedim. Ulaşması için
bir de buradan gönderiyorum. Selamlar.
Hasan
Kallimci
Gönderdiğin
diğer Arap harfleri ile yazılı taşlar da aynı olmalı...
Sevgili
hocam, işte sorun burada. İnanın dedemizin kabri diye 1926
doğumlu torunu teyzem Fatma Ünlütürk ile beraber Sarayköy
mezarlığının altını üstünü getirerek , Hafize ninemiz, ve
Hatice ve Macide büyük teyzelerimizin mezarlarını bulunca ve
Ninemizin bitişiğindede bu mezarı bulunca mevcut kabrin dedemizin
olabileceğini düşündük. Dedemizin 1928/29/30 yıllarından
birinde öldüğünü Teyzem büyüklerinden aktarıyor, ama hepsi o
kadar. “Evlatçığım bende o zamanlar 3 yaşlarındaydım, başka
bir şey hatırlamıyorum” diyor. Sarayköy Nüfus idaresinden
torunu olarak nüfus kaydını öğrenmek istedimse de, Belli bir
yıl sonrası kayıtların bilgisayara aktarıldığı, öncekilerin
tüm dosyalarının Ankara ya gönderildiği bilgisini aldım.
Anlayacağınız Kütüğün Sarayköy de olmadığı söylendi.
Ayrıca dedemiz 1930 yılı ve öncesinde vefat etmiş olduğundan,
ve soyadı yasasıda o yıllarda henüz çıkmadığından dedemizin
soyadı da yok diye düşünüyoruz. Yalnız 1950'li yıllarda vefat
eden ninemizin mezar taşında yazıcı soyadını görünce, demek
ki dedemizin mesleğiyle ilintili olarak, yasa çıkınca Hafize
Ninemize böyle bir soyad verilmiş olmalı diye düşündüm. Yada
dedemizin mezarı üstüne daha sonradan kaydını bildirdiğiniz
rahmetli kişinin gömüsü konulmuş olabilir mi diye de
düşünmekteyim bu bildiriminiz sonrası,ama bu da bildirilen tarih
sonrası pek olası değil. Dedemiz ya burada ninemizden önce aynı
yerde toprağa verilmiş olabilir ya da başka bir yerde olabilir ya
da toprağın altında herhangi bir köşede sonsuz uykusundadır
diye düşünmekteyim. Bu konuda Sevgili Sarayköylü dost ve
hemşehrilerimizden yardımcı olanlar olursa tabiiki teşekkürlerimi
şimdiden sunar yardımlarını beklerim. Sözün özü, zaman çok
bilgileri, yaşam öykülerini ve anıları silip, süpürdüğü
için, kişilerin tanıklığına başvurma şansım, hiç ama hiç
yok. Değil Sarayköy halkı, öz yakınları bile bihaber olduktan
sonra varın değerlendirin siz ötesini. Bizlerin unutkan bir
toplum olmamızın en yakın kanıtlarını ben kendimde yaşamış,
görmüş bulunuyorum. Sevgili hocam, katkınız için teşekkür
ederim. Dedemizin resmi kayıtlardaki, meclis tutanaklarına geçen
ender sayıdaki Sarayköylü Yurtsever arasında bulunuşunun kanıtı
olan istiklal madalyası bile benim için bir onurdur. Bu tarihin
belleğine yazılmış bir kere bu onur bizlere yeter diyorum. Yine
ne üzücüdür ki, o onur madalyasının bile durumu mechul. ,
Halen 4 ve 5 . kuşak yakınları arasında yaptığım incelemede,
değil madalya, dedemizden bile bihaber kuşaklar olduğunun
üzüntüsünü yaşıyorum. Sizlere saygılar sunuyor, uğraşınız
da kolaylıklar diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder